Daha Fazla Kitap Okumak İçin Öneriler

Merhaba!

 

     Uzun zamandır daha fazla kitap okumak için kişisel önerilerimin bulunduğu bir yazı hazırlamayı düşünüyordum. Gün bu günmüş a dostlar toplanın, daha fazla kitap okumanın sırrını veriyorum :)

 

     Okumanın tamamen öznel bir eylem olduğunu düşünüyorum. Herkesin damak tadı gibi özel bir edebi zevki var ve bunu diğer okurların zevkleriyle karşılaştırmak oldukça yanlış. Etrafınızdaki okurların beğendiği bir kitap size hitap etmiyor olabilir. Geniş kitlelerce beğenilmiş eserler tür bakımından ilginizi çekmeyebilir bu gayet normal bir durum. Bu yüzden ilk önerim kitap okumaya herkesin beğendiğini düşündüğünüz bir kitapla başladınız ve o kitabı beğenmediyseniz genelleme yapmadan bir sonraki kitaba geçmeniz yönünde olacak. Okumaya çalıştığınız ilk kitapta yaşadığınız hüsran sadece o kitaba ya da türe özel. Yılmamak ve aramaya devam etmek kalıcı bir kitap okuma alışkanlığı edinmek için en önemli hususlardan biri.

 

 

     Doğru türü bulmak ilk başlarda zorlayıcı olabilir çünkü kitaplar yazılışı ve konusu bakımından onlarca türe ayrılıyor. Hatta bazı türler kendi içinde bile farklılık gösterebiliyor. Kitap okuma alışkanlığı için gezi, anı ya da biyografi gibi daha özgül konuları içeren türlerden ziyade ilk etapta romanlarla işe başlamak gerekiyor. İlerleyen zamanlarda zaten ister istemez farklı türlere yöneleceksiniz. Küçük adımlarla işe başlayın ve kitap okumayı zevkli bir süreçle alışkanlık haline getirin.

 

 

     Daha fazla kitap okumak için öneriler arayan insanlarla girdiğim sayısız sohbet, kalın kitapların göz korkutucu olduğunu sonucuna ulaştırdı. Bu durum gayet normal. Uzun yıllar düzenli bir şekilde kitap okuyan biri olmama rağmen, çok sık okumadığım ya da bir araştırmam için zorunluluk duyarak okuyacağım kitap, sayfa sayısı olarak kabarıksa ben de bir ürkmüyor değilim hani. İnanın iş o kitap türünü sevmekle farklı bir hal alıyor. En sevdiğim kitap 1060 sayfa ve onu okurken harcadığım süre ilgimi çekmeyen 150 sayfalık bir kitap ile hemen hemen aynıydı! Kişisel görüşüm kitapların asla sayfa sayısına göre ele alınmaması gerektiği yönünde olsa da ilk etapta sayfa sayısını sizi korkutmayacak seviyede tutmanızı öneriyorum. Amaç yeni ve güzel bir alışkanlık edinmek, acele etmeye hiç gerek yok.

 

 

     Çoğu yeni okurun eline aldığı ilk kitabı beğenmese bile zorla okumaya devam ettiğine sıkça tanık oldum. Bence bu durum kitap okuma alışkanlığı edinmeye çalışırken süreci kötü etkileyen bir diğer yanlış. Her kitabı sevmek ya da sonuna kadar okumak zorunda değilsiniz. Kimi kitaplar zamanı gelince , belli bir yaşa ya da yaşanmışlığa ulaşınca daha anlamlı ve akıcı oluyor. Zorlamanın, hele ki ilk etapta hiç lüzumu yok. Emin olun binlerce kitabı olan bir okurun bile kıyıda köşede yarım bıraktığı/henüz zamanı gelmedi diye düşündüğü kitaplar var. Neredeyse 100 yıldır çok satan kitaplar listesinde olup, sonunu getiremediğim ve tek bir sayfasından bile keyif almadığım bir kitap var. Bu ne o kitabın ne de beni yetersiz yapar, sadece birbirimize uygun değiliz o kadar.

 

 

     Kendinizi tanımakla işe başlamak size epey zaman kazandırır. Kişisel zevkleriniz, ilgi duyduğunuz konular ya da kelime dağarcığınıza yönelik seçimler kalıcı bir kitap okuma alışkanlığı için oldukça önemli. Mesela ben polisiye romanları diğer bütün türlerden daha çok seviyorum. Polisiyeye Sherlock Holmes hikayeleri okuduktan sonra büyük bir tutku ile bağlandım. İlk polisiye okuma denememi İrlandalı bir yazarın kitabıyla yapsam muhtemelen büyük bir hayal kırıklığı yaşayacaktım çünkü isimler alışık olduğumuzun o kadar dışında ki bazen bir karakterin cinsiyetini anlamak bile oldukça zorlayıcı hale gelebiliyor. Bu yüzden bir diğer tavsiyem kitap okumaya ana diliniz ya da hakim olduğunuz yabancı dil ile başlamanız yönünde olacak. Bunun için izlediğiniz ve beğendiğiniz filmlerden, dizilerden yola çıkabilirsiniz.

 

 

     Neredeyse her okurun başına bir “kötü çeviri” faciası gelmiştir. Kimi zaman düşünülmeden yapılan ya da alternatif arayışı ile yola çıkılan kitap alışverişi özensiz bir çeviri ile karşılaşmamıza yol açabiliyor. Yerel marketlerin kitap sepetlerinde 3-5₺’ye karşınıza çıkan 500+ sayfalık çeviri romanlara temkinli yaklaşmanızda fayda var. İlk etapta çeviri kitap alışverişlerinizi köklü yayınevlerinden yapmanızı öneriyorum. Böylece özensizce yapılan kitap çevirisinin sizi kitap okuma alışkanlığından uzaklaştırmasını en baştan engellemiş olursunuz.

 

 

     Her okurun rahat ettiği ve okuyabildiği bazı özel durumlar var. Kimisi, ses olan bir odada tek bir cümle okuyamazken; kimi okur gürültülü bir otobüs yolculuğunda ayakta olmasına rağmen kendini izole edip kitabına devam edebiliyor. Bu tamamen kişisel bir durum olduğu için size en uygun ortamı deneyerek bulmanızı öneriyorum. Açıkçası kitap okumak, okundukça daha çok okunan ve zamanla çevresel şartların ötesine taşıyabildiğiniz bir eylem. Üniversite zamanı günün 4 saati otobüste kitap okuyabiliyorken, uzun süre otobüse binmediğim için artık otobüsteyken reklam tabelası bile okuyamıyorum. Kendinizi ve en rahat okuma koşulunuzu küçük denemelerle kolayca bulabilirsiniz.

 

 

     Kitap okumak için özel zaman yaratabilenler için bu alışkanlığı küçük dokunuşlarla keyifli hale getirmek mümkün. En sevdiğiniz köşeyi okuma köşesi haline getirebilir ve yine en sevdiğiniz içecek ile kendinize keyifli bir zaman ayırabilirsiniz. Çoğu okur kitap okumayı çay ya da kahve keyfi ile birleştiriyor ve bir süre sonra günün en sevdiği zamanı kitap ve içeceğiyle buluştuğu bu zaman dilimine dönüşüyor.

 

 

     “Kitap okumak için yeterli zamanım yok” diyenlerdenseniz eğer bunun ne yazık ki bir bahane olduğunu kabul etmekle işe başlayabilirsiniz. Ne yazık ki son yıllarda ana haber bültenlerinde bile reklam arası veriliyor. Yani hiç TV izlemiyorum sadece haberlere bakıyorum diyenler bile en az 15 dakikasını tamamen boşa harcıyor. Aynı şekilde telefonu sosyal medyaya girmek için elimize her aldığımızda minimum 10 dakikalık bir zaman harcıyoruz. Tabi ki ne TV’yi ne de sosyal medyayı söküp atmak mümkün değil. Sadece gün içinde ayırdığımız bir reklam arası ya da bir kez az kontrol edilen sosyal medya molası ile senede onlarca kitap okuyabileceğinizi hatırlatmak isterim. Bir süre sonra 5-10 sayfalık kısa bölümlerden oluşan bir kitaba başladığımda “Aaaa bu reklam arası kitabı” diyor ve sadece reklam aralarında okuyarak kitap bitirebiliyorsunuz.

 

 

     Seçenekleri çoğaltmak her zaman daha iyidir…
Kitap alışverişi yaparken tek bir kitap almak iyi bir fikir olmayabilir. Okumakta zorlandığınız ya da ilginizi çekmeyen bir kitaba denk gelip elinizin altında başka kitap olmadığı için kitap okumayı erteleyebilirsiniz. Bunun önüne geçmek için birkaç alternatifi bir arada bulundurmanızı tavsiye ediyorum. Elinizin altında en azından 2-3 tane okumadığınız kitap olsun. Kitap alışverişi için ayırdığınız bütçe ne kadar kısıtlı olursa olsun emin olun biraz indirim araştırınca bir kitap fiyatına 2 kitap almak hiç de hayal değil.  

 

 

     Kitap okurlarıyla bir arada olmak sizi kitap okuma konusunda heveslendirir. Bulunduğunuz bölgedeki kitap kulüpleriyle iletişime geçip kitap okumayı keyifli bir sohbetle bütünleştirebilirsiniz. Kulüpler genellikle aylık buluşmalar düzenliyor. Ayda bir kitap derken yılda 12 kitap… Azımsanmayacak bir sayı sizce de öyle değil mi? (İstanbul Kadıköy’de toplanan ve kurucusu olmaktan büyük mutluluk duyduğum Merhaba Kitap Kulübü ile ilgili detaylı bilgi için tıklayınız.)

     Yaşı küçük olan ya da çeşitli sebeplerden kitap okuma kulüplerine katılamayacak olanlar için sanal kitap okuma etkinlikleri de düşünülebilir. Sosyal medyada sıkça sanal kitap okuma etkinlikleri düzenleniyor ve katılımcılar hazırladıkları gönderileri birbirlerine göndererek kitap hakkında uzaktan da olsa sohbet etme şansı yakalıyor. (Ekleme: Merhaba Kitap Kulübü Artık Online)

 

 

     Okuma eyleminizi takip ederek daha fazla kitap okuyabilirsiniz. Çoğu okur , Goodreads, 1000Kitap gibi siteler üzerinden yıllık kitap okuma hedefi belirliyor ve bu hedef doğrultusunda okuduğu kitapları listeliyor. Diğer okurların kitap hakkındaki yorumlarını öğrenmek adına da başvurabileceğiniz bu sitelere ücretsiz bir şekilde üye olup birkaç küçük adımla okuma hedefinizi belirleyebilirsiniz. Size tavsiyem ilk etapta gerçekçi ve sizi zorlamayacak hedefler ile başlamanız yönünde olacak. Kitap okumayı alışkanlık haline getirince sizi zorlayacak ve daha fazla okumanız için kapasitenizin üzerinde hedefler belirleyebilirsiniz. Goodreads bu konuda uzun yıllar hizmet veren bir platform ve mobil uygulaması ile her an yanınızda oluyor. 1000Kitap, Goodreads’in Türk versiyonu gibi düşünülebilir çünkü Goodreads’te Türkçe dil desteği olmadığı için Türk kullanıcılar tarafından yaygın kullanılmıyor, bu yüzden çoğu okur yorumu İngilizce.

 

 

     Uzun yıllar düzenli bir şekilde kitap okuyan naçizane bir okur olarak ileteceğim öneriler şimdilik bu kadar. Kısaca özetlemek gerekirse daha fazla kitap okumak için;

Kişisel zevkinize uygun türü belirlemek,

Çeviri kitaplar için köklü yayınevlerini tercih etmek,

Kitap okumayı keyifli hale getirecek ritüeller yaratmak,

Diğer okurlar ile iletişim halinde olmak ve

Yıllık kitap okuma hedefi koyarak daha fazla kitap okuyabilirsiniz.

 

Herkese şimdiden keyifli okumalar!