Yazar Daniel Keyes’e Hugo Ödülü kazandıran Algernon’a Çiçekler, ilk olarak 1959 yılında The Magazine of Fantasy & Science Fiction adlı dergide kısa öykü olarak yayımlanmış. Yazara dünyanın en prestijli ödüllerinden birini kazandıran bu kısa öykü, 1966 yılında romanlaştırıldığında Nebula Ödülüyle de başarısını bir kez daha taçlandırmış.
Psikoloji alanında eğitim alan Daniel Keyes, Algernon’a Çiçekler kitabında, IQ’su 68 olan çok düşük zekalı Charlie Gordon’un geçirdiği deneysel bir zeka yükseltme ameliyatını konu olarak ele alıyor.
Charlie, Algernon adlı beyaz bir fareye uygulanan ve zeka artışını “şimdilik” mümkün gösteren bu deneysel ameliyatı kabul ettiğinde onunla ilgilenen bilim insanlarının yönlendirmesiyle “İlerleme Raporu” tutmaya başlıyor.
“ilerneme rapuru 1 marrt 3” ile başlayan Algernon’a
Çiçekler’de, Charlie’nin yazım yanlışlarıyla dolu raporlarını okuyarak kitaba
giriş yapıyoruz. Açıkçası bu yazım yanlışı dolu günlük sayfaları Charlie’nin
gözünden olaylara bakabildiğimiz için kitabın etkileyiciliğini oldukça
arttırmış. İlk sayfalarda yer alan yazım yanlışları, ameliyat sonrası artmaya
başlayan IQ seviyesi ile birlikte bir süre sonra kusursuz hale geliyor. Charlie
artan zekası ve buna bağlı gelişen yetenekleriyle içinde bulunduğu dünyaya dair
oldukça sarsıcı gerçekleri fark etmeye ve geçmişinin acı veren hatıralarını
hatırlamaya başlıyor.
Kitabı diğer bilim kurgulardan ayıran ve bunca yıldır satış
listelerinden düşürmeyen şeyin, empati şansı tanıyan derin hikayeciliği
olduğunu düşünüyorum. Charlie Gordon’u sınırlı zihni ve tüm masumluğuyla
tanıyıp, geçirdiği değişimlere tanık olmak, zeka seviyesi üzerine kurulmuş bir
roller coasterda ilerlemek gibi hissettiriyor. Özellikle Charlie Gordon’un
ölçülebilen seviyenin üstünde bir zekaya sahip olup Algernon’daki kötü gidişatı
fark edip yapılan hata için çözüm aradığı sayfalar okura bir an olsun kitabı
elinden bırakma şansı tanımıyor.
Bir süre sonra “Ağlayacağımı biliyorum, kitabın bir yerinde
mutlaka hüngür hüngür ağlayacağım.” diye ev ahalisini uyardığım kitapta
Charlie’nin eski özel eğitim öğretmeni Alice Kinnian’a duyduğu aşk ve yetişkin
bir erkek olarak kendini keşfetme serüveni kitabın çarpıcı sonunu daha da
etkili bir hale getirmiş.
“Bana ne olacağı önemli değil, henüz dünyaya gelmemiş bazı
insanların hayatına bir şeyler katabilirsem eğer, kendimi binlerce kez normal
bir hayat yaşamış gibi hissedeceğim.” diyen Charlie Gordon’un unutulmaz
hikayesini okumanızı tavsiye ediyorum.
Algernon’a Çiçekler’in 1968 yılında çekilen sinema
uyarlaması film CHAЯLY’i izlemeyi unutmayın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Abone olarak veya yorum yaparak, kişisel verilerinizin KVKK kapsamında işlendiğini kabul etmiş olursunuz.
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.