Mürebbiye – Stefan Zweig

Stefan Zweig okuyup da sevmeyen okurla karşılaşmadım. Sıkça dile getirdiğim gibi kalemine hayran olduğum Zweig, eserleri kadar hayat hikayesiyle de beni derinden etkileyen yazarlardan biri. Geçtiğimiz aylarda Ayın Yazarı köşemde yer verdiğim Stefan Zweig ile ilgili düşüncelerimi ve yazarın hayatına dair detayları ilgili bağlantıya tıklayarak inceleyebilirsiniz.

     İş Bankası Kültür Yayınları, Modern Klasikler Dizisi’nin 69. kitabı olan Mürebbiye , yazarın 4 öyküsünün yer aldığı bir öykü derlemesi. Kitapta yer alan öyküler; Mürebbiye, Yaz Novellası, Geç Ödenen Borç, Kadın ve Yeryüzü. Kitap yazarın diğer eserlerinde olduğu gibi insan olmanın erdemleri ya da kişisel zaaflar üzerine düşündüren öykülerden oluşuyor.

     Kitaba ismini veren Mürebbiye öyküsü ile başlayan değişim ve insanı dönüştüren deneyimsel süreç her öyküde okuyucunun karşısına çıkıyor. İlk öyküde iki küçük genç kızın, mürebbiyelerinin hüzünlü hallerine kederlendiği ve mürebbiyelerinin sırrının peşinden koşarken geçirdikleri olgunlaşma evresi yer alıyor. Okurken dikkatimi çeken bir diğer husus kitaptaki her öyküde genç kadın karakterlerin yer alıyor olmasıydı. Kimi zaman ilk öyküdeki gibi etkilenen, kimi zaman Kadın ve Yeryüzü öyküsündeki gibi başlattığı değişimden habersiz de olsa etrafındakileri etkileyen bir genç kadın mutlaka her öyküde vardı.

     Yaz Novellası, önceden yaşanan bir olayın anlatıcı tarafından aktarıldığı klasik bir Zweig öyküsüydü. Açıkçası bu tarz öyküleri daha çok seviyorum. Olayların değiştirilemez bir şekilde gerçekleştiği ve anlatıcının duygu durumunu ilk elden aktaran bu anlatımdaki öyküler bana daha ilgi çekici ve akıcı geliyor.

     Geç Ödenen Borç, uzun yıllar öncesinin duygusal bir hesaplaşmasıydı adeta. Eski bir tiyatro oyuncusuna duydukları abartılı hayranlığı paylaşan iki kadından birinin yıllar sonra yaşadığı tesadüfle gelişen olaylar ilk öyküde olduğu gibi, iki genç kızın ortak ve güçlü hislerinin yer aldığı etkileyici dönüşüm öykülerinden biriydi.

     Kitaba dair en beğendiğim alıntı, Geç Ödenen Borç öyküsünde yer alan ve arkadaşına başından geçen olayları kaleme aldığı mektupla aktaran Margaret karakterinin kaleminden dökülen;
“İnsana mutluluk kadar sağlık katan bir şey yoktur ve en büyük mutluluk da bir başka insanı mutlu etmektir.” sözüydü. Sadece bu alıntı bile yazarın ne kadar naif ve insancıl biri olduğunu özetler nitelikte.

 
     Henüz okumadıysanız her biri birbirinden akıcı ve etkileyici öykülerden oluşan Mürebbiye’yi mutlaka kitaplığınıza ekleyin.