Ayın Yazarı
Agatha Christie
Thomas Harris’in kaleme aldığı 4 kitaplık Hannibal Lecter Serisi’nin ikinci kitabı olan Kuzuların Sessizliği, serinin en sevdiğim kitabıydı.
FBI Davranış Bilimi Başkanı Jack Crawford’un, yetenekli akademi öğrencisi Clarise Starling’i Dr. Hannibal Lecter ile görüşmesi için çağırmasıyla başlayan Kuzuların Sessizliği’nde dehşet karşımıza Buffalo Bill lakaplı bir seri katil olarak çıkıyor.
Buffalo Bill’in, kadın kurban sayısı her geçen gün artarken çaresiz kalan FBI, katili yakalamak için Hannibal Lecter’den yardım istiyor.
Henüz FBI Akademisindeki eğitimi devam eden Clarise Starling, kısa sürede yeteneğiyle bölüm başkanı Jack Crawford’un övgüsünü kazansa da adını basında da duyurması bazı düşmanlar edinmesine sebep oluyor. Clarise Starling kitap boyu hem seri katile hem de erkek egemen teşkilata karşı adeta savaş veriyor.
Kızıl Ejder’den sonra, inzivaya çekilen ve tarumar olmuş hali sınırlı cümleyle belirtilen ilk kitabın ajan karakteri Will Graham’ın aksine Clarise Starling, empatiyle yaklaşma şansı bulacağınız bir karakter. Kitap boyu otoriteye, kadın olmasının önyargılarına ve insan ruhunu adeta çıplak gözle röntgenleyen Hannibal Lecter’in yer yer zorlayıcı diyaloglarına kafa tutan Clarise’i merak ediyorsunuz. Onu tanımak, geçmiş travmalarını anlamak ve FBI içinde yer edinmesini görmek istiyorsunuz.
Kuzuların Sessizliği, ilk kitabın aksine karakterleri daha derinden tanıma fırsatı sunuyor. Okuduğum kitap karakterlerini tanımayı ve onlarla yakınlık kurmayı seven bir okur olduğum için hem Jack Crawford’u hem de Clarise’i tanıdığım kitaba dair “serinin en beğendiğim kitabıydı” diye düşünüyor olabilirim.
Serinin diğer kitaplarında olduğu gibi, sonlara doğru tırmanışa geçen gerilim ve kan donduran sahneler okuru yerine çivilerken, bazı karakterler yaptıkları hatalarla adeta sabır sınırlarınızı zorluyor.
Kitap; Buffalo Bill, Hannibal Lecter, FBI ajanlarının yanı sıra bazı yan karakterlerin de çerçevesinden ele alınmış. Yer yer bazı karakterlerin geçmişinden kesitler sunan Kuzuların Sessizliği’nde Hannibal Lecter’e dair gizem sır perdeleri arasında kalmaya devam ediyor. Seriyi yarılamış olsak da Hannibal’a dair bilgimiz, dünyanın en dehşet verici ve zeki suçlusu olmasının ötesine geçmiyor. Bir süre sonra kitapları Hannibal’a dair daha fazla bilgi almayı umarak okuduğumu ve bu hayalime nihayet son kitapta kavuştuğumu belirtmeden geçemeyeceğim.
Kuzuların Sessizliği akıcı dili, empati kurabildiğim karakterleri, temposu yüksek gerilimiyle bahsettiğim gibi serinin en severek okuduğum eserlerinden biriydi. Kızıl Ejder ile başlayan ve “Acaba tüm bunlara rağmen Hannibal Lecter’e saygı duymama neden olan şey nedir?” diye düşündüren sorularıma cevap bulamasam da itiraf etmek gerekirse Doktor Lecter’in keskin zekasına bir kez daha hayran kaldım.
Seriye dair diğer kitapların yorumlarına aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz;
Ayın Yazarı
Agatha Christie