Kızböcekleri – Tahir Musa Ceylan

     Okuduğum binlerce kitabı gözden geçirdiğimde birçok kadın kurbanla karşılaştığımı hatırlıyorum. En çok aklımda kalan ‘Beni Bulun’ gibi gerçek bir dramın kitaplaştırıldığı ve istismarcısı tarafından senelerce tutsak edilen Michelle Knight olsa da onlarca kadın kurban okudum.
     İstismar edilen, şiddete uğrayan kadın karakterler polisiye kurgularda sıkça işlenir. Bazı kitaplarda esas karakter olmasa bile satır aralarında uğradığı fiziksel ya da psikolojik şiddete tanık olduğumuz kadınlar yine sayfalar arasında karşımıza çıkar. Bence kadın gerçek hayatta olduğu gibi kitap sayfaları arasında da ne yazık ki sıkça şiddete maruz kalıyor.

Tahir Musa Ceylan’ın kaleme aldığı Kızböcekleri, okuduğum birçok kitabın aksine kadınlar tarafından şiddetin türlüsüne maruz kalmış bir erkeğin, hayata tutunma çabasının ve geçirdiği değişimlerin anlatıldığı harika bir roman.

Kitabın kahramanı Bektaş Toztoprak, yıllarca annesi ve ablaları başta olmak üzere kadınlar tarafından kötü muamele görmüş ve insanlarla arasında görülmez duvarlar örmüş bir öğretmen. Evinde ablaları, iş yerinde kadın veliler tarafından kaçırılan huzur, toplum içinde varlığını bir türlü kabul ettiremeyiş ve düşmüşün vuranı çok olur misali git gide artan toplumsal itilmişlik… Bektaş’ın hayatı nereden baksanız travmalarla dolu. Daha küçük bir çocukken başlayan ve hayat boyu süren acılı bir hayat geçiren Bektaş’ın İstanbul’da başlayıp Antalya’ya savrulan ve nihayetinde kendisi gibi kadınlar tarafından tarumar edilen bir avuç erkekle İstanbul’a geri döndüğü hikayesi oldukça etkileyiciydi.

Kızböcekleri’nin konusu, oluşturulan karakterin psikolojisinin derinliklerine uzanan tahliller, toplumun eleştirel bir bakış açısıyla gerçekçi tasviri ve en önemlisi tüm bunları muazzam akıcı bir dil kullanarak, keyifli bir kitap haline getirmek tabiri caizse her babayiğidin harcı değil. Tahir Musa Ceylan çok yönlü kişiliğinin bir yansıması olarak unutulması zor bir kitaba imza atmış. Kitap her ne kadar Bektaş Toztoprak’ın geçirdiği dönüşümleri ele alıyor olsa da diğer karakterlerin de hikayeleri sıkça yer buluyor ve ortak noktaları kadınlar tarafından gördükleri muamele olan bütün erkekleri kitabın sonundaki gibi birleştiriyor.

Okuması keyifli, dili akıcı, konusu hüzünlü ve yer yer şaşkınlık yaşatan bu romanı kitaplığınıza mutlaka eklemelisiniz.