Kitap Mimarı Logo
08 Mayıs 2021

Gemina – Amie Kaufman & Jay Kristoff (Illuminae Dosyaları #2)

Gemina – Amie Kaufman & Jay Kristoff (Illuminae Dosyaları #2)

Amie Kaufman & Jay Kristoff’un kaleme aldığı, Illuminae Dosyaları Serisi’nin ikinci kitabı olan Gemina’da heyecan kaldığı yerden ve hız kesmeden devam ediyor.

 

       Kitap yorumuna geçmeden önce Illuminae Dosyaları Serisi’nin, kitap sıralaması takip ederek okunması gereken serilerden biri olduğunu belirtmek isterim. Alışılmışın dışında özgün bir kurgu ile oluşturulan seri; dosyalar, raporlar, yazışmalar derlemesinden oluşuyor ve kitabın bir anlatıcısı yok. Klasikleşmiş anlatıcı ya da bilinç akışı metodu dışında bir yazım tercih edildiği için okura emsalsiz bir okuma deneyimi sunan seriye ilk kitap olan Illuminae ile başlamak gerekiyor. Gemina’ya dair yorumunun bu paragraftan sonraki bölümü Illuminae kitabına dair spoiler içereceği için, spoilerdan kaçınmak isteyen okurları diğer kitap yorumlarımı incelemeye davet ediyorum.

 

       Illuminae kitabında, galaksiler arası saldırının sağ kalan sayılı kurbanının, biri bilim gemisi olmak üzere iki uzay gemisinde verdikleri hayatta kalma mücadelesine tanık olmuştuk. Arka planda genç aşıklar Kady Grant ve Ezra Mason’un kavuşmaya çalıştıkları bu macerada sorunların ardı arkası kesilmemişti. Bir yandan sağ kalan herkesi yok etmeye ant içmiş BeiTech şirketinin saldırı filosu, bir yandan da uzay gemisi içinde hava yolu ile yayılan virüs salgını ile mücadele eden mürettebat, tüm bunlar yetmezmiş gibi düşmanca tavırlar sergileyen yapay zeka AIDAN ile uğraşmıştı.

 

       Saldırı kurbanı filo, zor da olsa hayatta kaldı ve tüm saldırıları Kady’nin üstün hacker becerileri ve yılmak bilmeyen azmi ile bertaraf etmeyi başardı. Sonsuza dek uzay boşluğunda süzülemeyecekleri ve yaşadıkları bu saldırıyı galaksinin geri kalanına duyurmak adına Heimdall Sıçrama İstasyonu’na gitmeleri gerekiyordu. Kısacası Kady Grant ve Ezra Mason’u bin bir badire atlatmış ama aralarındaki sorunu çözmüş bir şekilde Hypatia Uzay Gemisi’nde, kurtuluş olarak gördükleri Heimdall İstasyonu’na doğru yola çıkarlarken bırakmıştık.

 

Peki Heimdall kurtuluş muydu yoksa bir cehennem mi?

 

       Gemina’da karşımıza Komutan Charles Donnelly’nin biricik ve biraz kendini beğenmiş kızı Hanna Donnelly çıkıyor. Hanna özel tasarım pahalı elbiseleri ile uzay istasyonunda geçirdiği günlerini renklendirmek adına her yola başvurabilecek pervasızlıkta bir sosyetik prenses. Uzayda da yasadışı sayılan uyuşturucu maddeleri kullanmaktan çekinmeyen Hanna, bu maddeleri temin etmek için Bıçaklar Çetesi’nin genç üyesi Niklas Malikov ile iletişim kuruyor.

 

       Niklas / Nik, ailesinin yasadışı uyuşturucu işlerine tabiri caizse tepeden tırnağa batmış durumda. Uzay gemileri arası uyuşturucu ticareti yapan aile kendilerine has dahiyane yöntemler ile uzay istasyonunda uyuşturucu yetiştirmenin bir yolunu bulmuş. Uzay istasyonuna kırmızı et temin etmek için yetiştirilen ineklerin vücuduna yerleştirdikleri organizmaların salgıları ile Heimdall’da hem uyuşturucu ticaretini hem de yasadışı teslimat kargo işini yürütüyorlar. Gemina’da aksiyon tam da bu yasa dışı teslimat işi yüzünden patlak veriyor.

 

       Heimdall halkı Terra Günü olarak kutladıkları büyük bir parti hazırlığı içindeyken beklenmedik anda BeiTech saldırı filosu tarafından işgal ediliyor. Kanlı, kural tanımaz ve asla orta noktada buluşulamayacak saldırı ekibi kısa sürede tüm istasyonu ele geçirirken Hanna ve Nik bir şekilde irtibatta kalmayı başarıyorlar. Nik’in hack yetenekleri en az Kady kadar başarılı kuzeni Ella’nın da eklenmesiyle savaşçı küçük grup tamamlanmış oluyor.

 

       İlk kitapta tüm bu aksiyonun yanında hava yolu ile bulaşan bir virüs salgını ile gerilimin dozu bir kat daha artmıştı hatırlarsanız. Gemina’da virüs yerini daha cüsseli bir organizmaya bırakmış durumda. Okurken insanı şaşkınlıklar içinde bırakan ve bir süre sonra tek misyonu saldırmak olan filonun bile canına okuyan bu organizmaya dair detayları kitaba bırakıp kitaba dair pek çok okur gibi benim de eleştirdiğim bir konudan bahsetmek istiyorum.

 

       Seri dosya ve yazışma derlemesi olduğu için Illuminae’de çoğu olayın detayını Kady’nin tutmuş olduğu dijital günlükten öğrenmiştik. Bu kez kitabın büyük bir çoğunluğunda Hanna’nın günlük sayfaları yer alıyor. Çizimleri Marie Lu’ya ait olan bu klasik günlük sayfaları kitabı ilk kitaptaki ciddiyetten biraz uzaklaştırmış. Kitabın ilk kitaba nazaran bilim kurgudan ziyade genç yetişkin türüne daha yakın olduğunu düşünsem de Amie Kaufman ve Jay Kristoff ikilisinin üstün kurgu yeteneğine o kadar hayran kaldım ki henüz Obsidio’yu okumamış olsam da ikilinin yeni serisinin ilk kitabı olan Aurora’nın Dönüşü’nü kitaplığıma ekledim.

 

       Pegasus Yayınları, temin ettiğim her kitapta baskı kalitesine hayran kaldığım bir yayınevi olarak favori yayınevi listemde üst sıralara yükselmeye devam ediyor. Özellikle diğer bazı yayınevlerinde gördüğümüz biri başka öbürü başka yan yana durunca eni boyu birbirini tutmayan, kapak tasarımı, font seçimi gibi konularda tutarsızlıklar içeren görsel kapak rezaletleri düşününce, neredeyse her kitabı orijinal kapakları ile yayınlayıp en küçük bir kusur göstermeden okurların beğenisine sunmalarına hayran kalıyorum.

 

       Değinmeden geçemeyeceğim ve beni mutlu eden bir diğer husus ise iki kitapta da ortaya konan kaliteli çeviri çalışması. Illuminae yorumumda da belirttiğim gibi kitap özgün bir dosyalar derlemesi olduğu için en küçük bir çeviri özensizliği ile anlaşılmaz metinler topluluğuna dönüşebilecek nitelikte. Bir kez daha kitabın çevirmeni Sevinç Seyla Tezcan’a bu özenli çalışması için okurlarından biri olarak teşekkür ederim.

Illuminae – Amie Kaufman & Jay Kristoff (Illuminae Dosyaları #1) kitap yorumum için tıklayınız.

 

kitap mimarı kitap yorumu ılluminae dosyaları serisi ılluminae kitap yorumu ılluminae gemina obsidio gemina kitap yorumu pegasus yayınları bilim kurgu genç yetişkin amie kaufman jay kristoff gemina kitap özeti aurora'nın dönüşü
İt Dalaşı – Markus Zusak (Wolfe Brothers #2)

İt Dalaşı – Markus Zusak (Wolfe Brothers #2)

     Dili ağır ve okurken pek çok araştırma yapmamı gerektiren bir roman sonrası,
Buz Prenses – Camilla Läckberg

Buz Prenses – Camilla Läckberg

     Katıldığı yaratıcı yazarlık kursunda kaleme aldığı Buz Prenses
Martı - Anton Çehov

Martı - Anton Çehov

2019 okuma listemi incelediğimde
Genç Prens’in Dönüşü – A.G. Roemmers

Genç Prens’in Dönüşü – A.G. Roemmers

Antoine de Saint Exupéry’nin her yaştan okur tarafından sevgiyle bahsedilen, unutulmaz kahramanı

Ayın Yazarı

Agatha Christie

Agatha Christie