Doğu Ekspresinde Cinayet – Agatha Christie

Ne zaman Agatha Christie okuduğumu görseler ya da konu bir şekilde dönüp dolaşıp Agatha kitaplarına gelse mutlaka bahsedilen bir kitaptı Doğu Ekspresinde Cinayet.

     Okuyanın ve sinema uyarlaması filmlerini izleyenlerin övgüyle bahsettiği bu harika başyapıtı henüz okudum. Daha önceki kitap yorumlarımda belirttiğim gibi polisiye türü, üniversite yıllarımda yani oldukça geç tutkuya dönüştü ve Agatha’nın eserleriyle tanışmakta da epey geç kalmıştım. Aslında her okuru tarafından sevilen yazarı beğeneceğimden kuşkum yoktu. Okumayı bu denli geciktirme sebebim sevdiğim bir kalemin okunmamış kitabının kalmamasının yarattığı o büyük boşluk hissinden kaçınmamdı. Ayrıca polisiye türüne olan ilgimin azaldığını hissettiğimde okuyabileceğim güzel polisiyeler kalsın istemiştim. Tekrar düşünüyorum da benim için en uygun zamanda açmışım Agatha Christie kitaplarının okuru içine hapseden kapaklarını…

     Doğu Ekspresinde Cinayet’i okuyacağım ilk Agatha romanı olarak seçmememin de bazı sebepleri vardı. Yazarın kalemini tanıyıp, diline, yarattığı kurguya alışana kadar diğer romanlarına yer verdim ve sıra nihayet bu etkileyici kitaba geldi.

     Öncelikle belirtmeliyim ki kitap bu zamana kadar duyduğunuz bütün övgü dolu sözleri sonuna kadar hak ediyor. Kitabı övenler, Agatha Christie denince Doğu Ekspresinde Cinayet’i dillendiren okurlar haklı. Kitap gerek konusu, gerek arka planda işlediği geçmişten gelen duygusal hikayesi ile her anlamda büyüleyici bir polisiyeydi.

     Çoğunlukla köşklerde geçen Agatha kitaplarının aksine bu kez adından da anlaşıldığı gibi roman bir zamanlar İstanbul’dan Paris’e sefer yapan Doğu Ekspresi’nde geçiyor.

     Çıktığı tren yolculuğunda kendisini cinayet soruşturmasının ortasında bulan Hercule Poirot’nun işi bu defa çok zor. Doğu Ekspresi’nde işlenen cinayet, polisiye okurlarının aşina olduğu üzere tam bir nefret cinayeti! Defalarca bıçaklanan cinayet kurbanı adamla ilgili en can alıcı konu, kendi kompartımanında ve kapısı içeriden kilitli bir şekilde bulunması. Bu romanda Hercule Poirot’nun akıl yürütme sanatını her zamanki gibi ustaca kullandığını söyleyebilirim.

     Okuyanlarınız bilir, Agatha Christie kitaplarında ne kadar düşünüp kafa yorarsanız yorun katilin kim olduğunu bulmak hiç de kolay değildir. Doğu Ekspresinde Cinayet’te bu tahmin oyunu neredeyse imkansız!

     Aldığı bütün övgü dolu sözleri sonuna kadar hak eden kitabı; unutulmaz ve çarpıcı sonuyla insanı şok eden üst düzey bir polisiye kitap okumak isteyen herkesin kitaplığına eklemesi gerektiğini düşünüyorum. Eminim bu çarpıcı sonlu, zekice kurgulanmış ve her ayrıntısı düşünülmüş kitap sizin de unutulmazlarınız arasında yerini alacak.