Büyük Kadınların Aşk Mektupları

     Ursula Doyle tarafından derlenen ve tarihte önemli bir yer edinmiş kadınların kaleme aldığı aşk mektuplarından oluşan kitap, Epsilon Yayınları imzasını taşıyor.

      Kitapta mektubu yer alan kadınlar; Joan Pelham, Margery Brews, Aragonlu Catherine, Anne Boleyn, Dorothy Osborne, Nell Gwyn, Leydi Mary Pierrepont, Abigail Smith, Manon Jeanne Philipon, Maria Smythe, Mary Wollstonecraft, İmparatoriçe Josephine, Mary Hutchison, Maria Branwell, Maria Bicknell, Claire Clairmont, Jane Welsh, George Sand, Clara Wieck, Kraliçe Viktoria, Emily Dickinson, Isabella Mayson, Leydi Elcho, Edith Newbold Jones, Rosa Luxemburg, Rusya İmparatoriçesi Alexandra, Katherine Mansfield. Kitabın ülkemizdeki baskısında editör eki olarak Hürrem Sultan’ın Kanuni Sultan Süleyman’a 1526 yılında yazdığı bir mektup eklenmiş.

     Büyük Kadınların Aşk Mektupları, beklentimin oldukça üzerindeydi. İçinde sadece aşk mektupları bulacağımı düşündüğüm kitap mektupların yazıldığı döneme dair pek çok bilgi veriyordu.
     Ursula Doyle farklı dönemlerden ses getirmiş kadınların kişisel yazışmalarını, önce o kadın hakkında kısa bir bilgi verip daha sonra yazışmanın muhatabı olan adamla arasındaki ilişkiye dair aydınlatıcı bir not ekleyerek derlemiş.

     Günümüzde yazışmaların anlık yapılabildiği bir çok program mevcut, buna rağmen bazen sesli harfleri bile kullanmaya üşenenler oluyor. Mektupların yazıldığı yüzyıllar dikkate alındığında hepsinin açık ve net bir şekilde bilgi verici olduğu ve herhangi bir yanlış anlaşılmaya mahal vermekten uzak kelimelerle bir araya getirildiği, kitabı okuduysanız dikkatinizi mutlaka çekmiştir. Biz bu pratik yazışma programlarına sahip olduğumuz halde, nasıl kendimizi ifade etmekten uzaklaşır hale geldik bazen anlayamıyorum. Sanırım teknolojinin getirdikleri kadar götürdüğü bazı şeyler de var.

     Kitaba dönecek olursak özellikle satır aralarında yer alan bazı bilgiler sizi o döneme karşı meraklandırıyor. Daha önce rast gelmediyseniz mesela, Rusya İmparatoriçesi Alexandra’nın Rasputin’le olan tanışıklığına şaşırabilirsiniz.
     Karşınıza bir anda Leydi Mary Pierrepont’un mektubunu okurken “Bu zaman zarfındaki en önemli ve istikrarlı eylemi ise suçiçeği aşısını İngiltere’ye getirmek oldu. Bu aşıyı, canlı virüslerle aşı uygulamasının bir hayli yaygın olduğu Türkiye’de rastlamıştı. Orada yaşadıkları süreçte oğluna aşı yaptırmıştı. 1721’de İngiltere’de suçiçeği salgınının artmasıyla birlikte kızına da aşı yaptırmak için bir doktoru ikna etti” cümlesi çıkıyor ve kendinizi tarihsel süreçteki aşı yolculuğunu araştırırken buluyorsunuz.

     Okuduğum bir kitap beni başka bir kitaba ya da bir araştırmaya yönlendiriyorsa ona puanım her zaman 5 üzerinden 5 oluyor. Bu yüzden Büyük Kadınların Aşk Mektupları’nı kitaplığınıza eklemenizi öneriyorum.