Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu – Stefan Zweig

     Biyografi türünün ustası olarak kabul edilen Stefan Zweig’in dünyaca kabul görmüş ve geniş okuyucu kitlelerine ulaşan öyküleri ülkemizde de her geçen gün artan bir hevesle okunmaya devam ediyor.

     Stefan Zweig hangi öyküsünü okursanız okuyun karşınızda insan olmanın bir özelliğini vurucu şekilde bulacağınız yazarlardan. Kendi yaşamı da en az oluşturduğu öyküleri gibi çarpıcı bir sonla biten yazar tam bir sürgün hayatı yaşamış ve en sonunda kendi hayatına son vermeyi seçmiş.
     Yazar ne yazık ki Nazi Gestaposuna denk gelen ömrünü ülkeden ülkeye seyahat ederek geçirmek zorunda kalmış bir Yahudi. Zorlu hayatının olumlu sayılacak tek yanı ortaya çıkarttığı eserlerdeki derin anlamlar ve insan ruhunu ortaya koyan bazı gerçekleri sıradan konuşmaların arasında bile okuyucuya geçirebilmesi.

     Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu, kadın bir kahramanın kaleminden ele alınmış uzun bir acılı aşk mektubu. Bir roman yazarına yazılan bu uzun mektubu Zweig o kadar ustaca kaleme almış ki bir an mektubun kurgu mu yoksa gerçek mi olduğu konusunda kuşkuya düşebilirsiniz.

     Ömür boyu süren bir aşkın hissettirebileceği her duyguya güçlü bir kadının gözünden değinen yazar, okuyucuyu da ister istemez aşka dair düşündürüyor. Eğer yazarın intiharla biten hayatını ve hayat boyu geçirdiği zorlu yılları bilmeseydim kitaptan bu kadar etkilenir miydim bu konu hakkında hala daha büyük soru işaretleri taşıyorum.
     Bence bir yazarın eserlerini geçirdiği hayattan, yaşadığı dönemden ya da yaşadığı ülkenin geçirdiği evrelerden bağımsız ele almak eksik kalıyor. Metinlerin altında yer alan derin anlamları yakalamak adına kısa bir yazar hayatı araştırması yüzeysel de olsa yapılmalı görüşünü savunanlardanım.

     Kahve molasında okunabilecek kısalıktaki bu 68 sayfalık öyküyü İş Bankası Kültür Yayınları’ndan temin edip okudum. Yayınevinin Modern Klasikler Dizisi, tamamlamaya çalıştığım bir dizi ve temin ettiğim her kitapta baskı kalitesiyle beni kendisine bir kez daha hayran bırakıyor. Siz de kısa kahve molanızı hüzünlü bir aşk mektubu okuyarak değerlendirmek isterseniz eğer Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu’nu kitaplığınıza mutlaka eklemelisiniz!