Ayın Yazarı
Agatha Christie
Asi Kahraman, Rainbow Rowell’ın yazdığı Simon Snow Serisi’nin ikinci kitabı. Seri konu bağlantılı ilerlediği için öncelikle ilk kitap olan Asla Vazgeçme’yi okumanızı öneriyorum.
Asla Vazgeçme kitap yorumum için tıklayınız.
Bu paragraftan sonraki kısım Asla Vazgeçme ile ilgili spoiler içerir.
Ah Simon, ah!
Seriye Asi Kahraman ile başlamış olsaydım muhtemelen Simon Snow’u sevmeyecektim.
İlk kitapta birbirlerini öldürmek ve öpüşmek arasında gidip gelen Simon ve Baz’ın çalkantılı ilişkisine tanık olmuştuk. İki gencin aşklarının ilk günlerini gölge düşüren Humdrum’un saldırıları, Simon’ın kendini çatal kuyruklu ejderha kanatlı fantastik bir yaratığa dönüştürmesiyle savuşturulmuştu. Esas düşmanın en güvendiği kişi olduğunu öğrenen Simon’ın yaşadığı hayal kırıklığı büyü gücünü tamamen yitirmesiyle tam bir yıkıma dönüşmüştü.
Yaşadığı tüm bu trajedik olaylara rağmen Simon, son senesinde terk ettiği okulu Watford’a geri dönmüş ve Baz’ın mezuniyet töreninde ona eşlik etmişti. Romantik sözlerin ve yeminlerin arasında bıraktığımız ikilinin arasındaki aşk ilk kitabı soluksuz okumamı sağlamıştı.
Asi Kahraman ilk kitaba göre hem daha heyecanlı hem de daha durağan. Yani bu iki zıt şey nasıl bir arada olabilmiş diye sorarsanız Rainbow Rowell’ın yaratıcı gücü diye yanıtlayabilirim.
Penny ve Baz bir süredir oturduğu koltuktan kalkmayı reddeden Simon’ı hayata geri döndürmek için Amerika’ya gezi düzenlemeye karar verirler. Agatha’yı görmek için çıktıkları yolculuk kısa bir süre sonra beklenmedik düşmanlarla çevrilmelerine neden olur.
Kuyruğu, kanatları ve kaybettiği büyü gücünden geriye kalan koca boşluğuyla bunalımdan bunalıma sürüklenen Simon’ı neşelendirmesi için üstü açık arabayla çıktıkları yolculuk git gide daha tehlikeli bir hale gelir. Baz bir yandan artık saklamak zorunda kalmadığı vampirliğini keşfetmeye devam ederken bir yandan da Simon’ın (bir okur olarak beni zaman zaman bunaltan) ağır depresyonuyla baş etmeye çalışır. Açıkçası ilk kitabı okumamış olsam Simon’ın bu hallerinden çabucak bıkabilirdim. İtiraf etmek gerekirse Asla Vazgeçme’de tanıdığım neşeli Simon’ı özledim ama çocuğun yaşadıklarını bildiğim için derbeder olmasına hak verdim. Yine de serinin son kitabında ilk kitaptaki gibi bol Simon Baz romantizmine maruz kalacağımı düşünmek istiyorum.
Asi Kahraman'ın güzel yanlarından biri yeni karakter ile renklendirilmiş olması ve Penny’i daha yakından tanıma şansı bulmamdı diyebilirim. Penny serinin ikinci kitabında neredeyse Simon ve Baz kadar yer kaplıyor.
Penelope ve Baz Watford’un aksine tamamen yabancı oldukları gerçek dünyada, öldürücü düşmanlarla baş etmeye çalışırken bir yandan da büyü gücü olmadığı için kendisini tükenmiş hisseden Simon ile ilgileniyorlar. Kısacası kitabın aksiyonu kadar duygusallığı da ilk kitaba göre daha yüksek bir seviyeye gelmiş.
Asi Kahraman kesin bir sonla bitti fakat kitabın son sayfasında öyle bir gelişme yaşandı ki üçüncü kitabın çeviri sürecini bekleyemeyeceğimi anladım ve kitabı yurt dışından getirtmeye karar verdim. Yine de, olur da bir gün çevrilirse (yayınevi sosyal medyadaki sorulara yanıt vermediği için çevrilip çevrilmeyeceğini kesin olarak bilmiyorum) seriyi dilimizdeki haliyle de tamamlamak isterim çünkü ilk iki kitabın Gizem Yeşildal tarafından yapılan çevirisinden oldukça memnunum.
Simon Snow Serisi’nin nasıl sonuçlanacağını merakla bekliyorum…
Ayın Yazarı
Agatha Christie